Bir kahve lütfen!
Yıllar önce Norveç’li araştırmacılar, pek beklemedikleri bir sonuçla karşılaştılar, alkol tüketimi, karaciğer inflamasyonuna neden oluyordu (sürpriz bu değil) ancak kahve tüketiminin koruyucu etkisi vardı1. Bu bulgu daha sonra başka çalışmalarda da tekrarlandı2. Karaciğer hastalığı riski olan, çok fazla alkol tüketen veya fazla kilo nedeniyle yağlı karaciğer hastalığı olan durumlarında günde 2 fincandan fazla kahve tüketimi karaciğer hastalığı riskini yarı yarıya azaltıyordu3.
Karaciğer süregen bir hastalık durumunda bunun inflamasyona, inflamasyonunda yine süregen bir hal aldığında karaciğer kanserine neden olması en korkulan durumdur. Karaciğer kanseri en sık görülen kanserler arasındadır ve Amerika ve Avrupa’da giderek daha sık görülmektedir ve en sık sebebi Hepatit C enfeksiyonu ve yağlı karaciğer hastalığıdır.
Çalışmalara baktğımızda kahve tüketiminin karaciğer kanseri riskini azalttığını görüyoruz. Sigara içen erkeklerle yapılan bir çalışmada (şüphesiz sigarayı da bıraktıkları zaman) kahve tüketiminin karaciğer inflamasyonunu azaltabildiğini gösteren çalışmanın yanısıra, daha az alkol daha çok kahve tüketiminin de karaciğer inflamasyonunu azalttığı da gösterilmiştir4.
Karaciğer kanseri en kolay kaçınılabilir kanserler arasındadır. Hepatit C’den korunma önlemleri ve alkol tüketimini azaltarak ve obeziteden kaçınma ile karaciğer kanserinden ölme riskini yüzde 90 azaltmak mümkündür5. Kahvenin korunmada sağladığı oranın ne kadar olduğu bilinmese de karaciğer hasarından korunmada etkisinin olduğu kesin görünüyor6.
Hem Hepatit C hem de obeziteye bağlı yağlı karaciğeriniz varsa o zaman karaciğer kanserinden ölme riski dört katına çıkıyor. Kahve Hepatit C’ye bağlı karaciğer hasarı, hastalık seyri ve ölüm riskini azaltmaya yardım ediyor gibi görünüyor. Ancak elbette daha detaylı çalışmalara hala ihtiyaç var. Ancak bir çalışmada günde dört fincan kahve tüketildiğinde iki ayın sonunda oksidatif DNA hasarının azaldığı, virüsle hücrelerin temizlendiği, ve karaciğerin dokusunda iyileşme olduğu gösterilmiştir7. Tüm bu bulgular kahvenin, karaciğer hastalığı seyrinde düzelme sağladığını ve kanser gelişimi riskini azaltabileceğini düşündürüyor.
Bu durumda kahveyi karaciğer hastalıklarında reçete edecek miyiz? Sonuçların bu kadar umut verici olmasına rağmen kahvenin 100’den fazla olan hangi özel bölümünün bu etkiyi yaptığını saptamak gerekiyor. Daha çok çalışmaya ihtiyaç olsa da şu kadarını söylemek mümkün. Karaciğer hastalığınız varsa kahveniz şekersiz olarak içmeye başlayabilirsiniz8. Ancak günlük kahve tüketimi fiziksel bağımlılığa ve yoksunluk belirtilerine sebep olur. Başağrısı, yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü ve ruh hali değişikliklerine neden olur9. Fakat bu durumda bu bağımlılık hoş görülebilir.
Bir kahve lütfen!
Not: Genetik yapınızdan dolayı kafeini vücudunuzdan yavaş atıyor olabilirsiniz. Tam kesin olmasa da gece çay kahve içtiğinizde uykunuz kaçıyorsa büyük olasılıkla öylesinizdir. Karaciğerde bahsettiğim gibi bir probleminiz yoksa ve kafeini vücudundan yavaş atanlardan iseniz o zaman günlük kahve sayınız iki fincan olmalıdır.
1. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/2869572
2. http://www.gastrojournal.org/article/S0016-5085%2805%2901774-9/abstract
3. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23433483
4. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23880821
5. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/12711737
6. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23660416
7. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23238034
8. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23811247
9. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23871889